YAZIN SANATI

Edebiyat tarihinin ilk eleştirmeni, ünlü şair Horatius’un “Ars Poetica” başlığından esinlenerek, Cumhuriyet Gazetesi Kitap Ekindeki yazılara “Yazın Sanatı” adını vermiştim. Yapmak istediğim, her hafta, hemen her okurun tanıdığı klasik yapıtları ele alıp okurla genel bir edebiyat sohbetine girmekti. 2001 yılının ilk yazısı “Roman Nasıl Başlar?” başlığını taşıyordu, 52 hafta sonunda yer alan son yazının başlığı ise, “Roman Sonları”ydı. Başı ve sonu olan bir yazı dizisi gibi görünse de, seçtiğim konular tamamen rastgele sıralanmıştı. Amacım edebiyat öğrencisinin bildiği konuları genel okura taşımaktı.

Bu yazıları tekrar okurken, geçen on senede edebiyat ortamımızda çok fazla şeyin değiştiğini fark ettim. Kurgu zevkimin de değişmiş olduğunu gördüm. Değişen başka bir şey ise, tanımadığımı söylediğim bazı yazarlar yakın dostlarım arasına katılmış, bazı değerli yazarları da kaybetmiştik. Yine de, yazılardaki bu türden bilgileri güncellemeden, yazıldıkları günkü halleriyle bırakmayı tercih ettim.

15 sene kadar önce kitap tanıtımları yazmaya başladığımda, beni ilk destekleyen kişi sevgili Erdal Öz olmuştu. Yazıları kitap haline getirmem gerektiğini ilk söyleyen de o oldu. Bahanesi olmayan tembelliğim yüzünden bu arzu, kuzenim Kumru Başer’in yardımı ve heveslendirmesi sayesinde ancak gerçekleşti. Her yazıyı okuyup fikir verdi ve düzeltmelerde yardım etti. Teşekkür etmek istediğim bir diğer kişi, edebiyat sevgisini ve bilgisini değerli bulduğum, Cumhuriyet Kitap ekinin yayın yönetmeni Turhan Günay; desteği benim için her zaman çok önemliydi. Aslında sıradışı bir teşekkür de yazarlara göndermek isterim: Homeros’tan Dante’ye, Dostoyevski’den Garcia Márquez’e, hayatım boyunca beni terk etmeyen tek hobim, tek tutkum onlar oldu. Bir de tabii Aydın’a...

İstanbul, Eylül 2011

Simple Summer Lunch

These pink tomatoes are from my back garden. I use the plural but there is just one tomato in this picture. They are tasty and healthy. I specially didn't use any salt or olive oil on them so that we could taste the raw goodness.


Today I am going to boil some tomatoes and peppers for the winter.

last of the summer strawberries




The most fragrant and tasty strawberries I have tasted this year. I am afraid we won't get any more of them, so I made some jam and reserved the rest. I like to crush some fresh berries into the jam right before serving, that is when I will use them.



The pictures didn't turn out nice. It is such a rainy and dark day here today, I had to use the flash.

Karanfilli Şeftali Reçeli




Şeftaliler inanılmaz lezzetlendi. Soyması kolay, çekirdekten ayrılması daha bile kolay. Halkalar halinde dilimlediğim 3 kg. şeftaliye, sadece 1 kg. toz şeker koyup kısık ateşte çok uzun kaynattım. Son yarım saat içine 5-6 karanfil attım ve bir limon sıktım.


Rengi çok güzel oldu. Fakat az şekerle yapıldığı için uzun ömürlü olmayacak, bu yüzden küçük kavanozlara koydum. Kavanozu açınca bir hafta içinde tüketmek gerekiyor.

orange stuffed olives



I bought these orange stuffed olives from the open bazaar in Turgut Reis. They are awesome. They are great to have with summer drinks.





Kayısı Reçeli

Çok az şekerle ama çok uzun kaynatılmış kayısı marmeladı yaptım bugün. Pişmesi neredeyse bitmek üzereyken, kırılmış iç bademlerini parçalayıp marmelada ekledim. Oldukça yoğun ve koyu oldu fakat tam böyle istiyordum. Vakumlanması için daha çok sıcakken kavanozları doldurdum, sonra da kapaklarını kapatıp ters çevirdim. Soğuduktan sonra da, etiketlerini yapıştırdım (bu arada, etiketleri hazırlamak saatlerimi aldı, excel'in gelişmiş yeni programını kullanmak zor geldi.)

bursa şeftalileri















Bodrum dönüşü Bursa'dan geçerken yol üstüne dizilmiş şeftalilere hiç dayanamam. Neredeyse bütün bir sene bu şeftalileri hayal etmekle geçer. Her sene şeftali reçeli yaparım ama bu sene yapacak vakit olmadı, onun yerine Şeftali Trifle yaptım.















3 Şeftali
200 gr. süzme yoğurt
2 çorba kaşığı toz şeker
200 gr. mascarpone peyniri
Süte batırılmış kepekli bisküviler